Corona’yı 5G teknolojisi ile harmanlayıp buna dâir komplo zırvalarına inanan insanların bu zırvalara neden bu kadar kolay inandığı konusunu konuşmalıyız. Çünkü tespit olmadan tedâvi olmaz.
İnsanlar bu tür komplo zırvalarına kolayca kanıyor mu gerçekten? Hiç sanmıyorum. Aslında burada olan, insanların ihtiyâcına sunulmuş bir üründen ibâret. Çünkü insanlar, küçük ve sıkıcı hayatlarında aksiyon arıyor. Komplo teorileri ise insanlara bir kaos ve bu kaosta figüranlık bile olsa bir rol va’d ediyor.
Ayrıca, insanlar hızla inandıkları komplo teorilerinden bahsederken sanki o “gizemli gerçeği” kendileri keşfetmiş gibi bahsediyor. Çünkü zekî, uyanık ve önemli görünmek istiyorlar. Bu zırvalara inanan hiç kimse “Ben bunu akıl ettiysem ya da bu teoriyi yayan sıradan tipler fark ettiyse, bu işten zarar görecek onca güç odağı nasıl tedbir almıyor?” diye kendine sormuyor, bu basit sağlamayı yapmıyor. Çünkü sağlama yapmaktansa, önemli bilgiye sâhip kişi sıfatıyla kendi çevresine caka satmayı daha haz dolu görüyor.
Ve komplo teorileri toplumun entelektüel piramidinin aşağı katlarına indikçe çok bulaşıcı hâle geliyor. Bundan bahsedenler bir ânda sayısız onay ve tâkip kazanıyor. İşte bu, komplo teorisinin sıradan bireye sağladığı en büyük hazdır.
Gerçek basittir, sıkıcıdır, serttir, acımasızdır. Ve genellikle kimseye ayrıcalık sağlamaz, sıradan insanları dâhi kılmaz. Fark edilmek, takdir görmek isteyen sıradan bireylere bu imkânı sağlamaz. Ama komplo teorileri öyle mi? Bu gizemli hikâyeyi anlatan bir ânda modern çağın Dede Korkut’u, Nostradamus’u oluverir.
On binlerce yıldır komplo teorilerini yaratan fırsatçıların ve manipülasyon ustalarının elinde oyuncak olan bu sıradan insanlar için yaratılacak daha çok hikâye var… Çünkü onlar, Nuri ALÇO’nun unutulmaz repliğindeki gibi, “artık hep bu maldan isteyecekler”…
Yayın organı: Facebook
Yayın târihi: 08.04.2020
Adres: https://www.facebook.com/oguz.evren.kilic/posts/10157137860920205