Kripto para piyasasının hareketlendiği ve yeniden dikkât çekici yükselişlerin görüldüğü bugünlerde Sermâye Piyasası Kurulu tarafından kamuoyuna yönelik bir açıklama yapıldı. Bu açıklamada “lisanssız ve mevzuatta hükme bağlanmış şartları taşımaksızın yatırım danışmanlığı yapan kişi ve kurumlara itibâr edilmemesi, bu kişi ve kurumları faaliyetlerinin Kurul tarafından yakından tâkip edildiği ve bunlar hakkında hukukî sürecin işletileceği” hususunda uyarı yapıldı.
Sermâye Piyasası Kurulu, 6362 sayılı Sermâye Piyasası Kânununa dayanan görev ve yetkileri çerçevesinde ülkedeki sermâye piyasalarında faaliyet gösteren aracı kuruluşları ve yatırım danışmanlığı hizmeti veren kişi ve kuruluşları denetlemekle görevli. Bir diğer yandan, Kurul’un görev ve yetkileri içinde sermâye piyasalarında hukuka aykırı faaliyet yürüten kişi ve kurumlar hakkında idârî yaptırım uygulamak ve bunlar hakkında cezâî süreçlerin yürütülmesini sağlamak da mevcut.
Peki, Sermâye Piyasası Kurulu’nun kripto para piyasası üzerinde denetim görev ve yetkisi var mı? Kurul, kripto para piyasasında yatırım danışmanlığı hizmeti veren kişi ve kurumlar ile ilgili olarak ne yapabilir?
Bu soruların yanıtlarına ulaşmak için önce biraz 6362 sayılı kânunda neler var, özet olarak bir göz atalım…
Kânunun “Kısaltmalar ve tanımlar” başlıklı 3. maddesinde sermâye piyasalarına dâir birçok unsurun tanımı ve kapsamı düzenlenmiş. Bu maddenin “o” bendinde menkûl kıymetlerin tanımı ve kapsamı hüküm altına alınmış. Buna göre menkûl kıymetler, para, çek, poliçe ve bono hariç olmak üzere;
1) Paylar, pay benzeri diğer kıymetler ile söz konusu paylara ilişkin depo sertifikalarını,
2) Borçlanma araçları veya menkul kıymetleştirilmiş varlık ve gelirlere dayalı borçlanma araçları ile söz konusu kıymetlere ilişkin depo sertifikalarını, içeriyor.
Yâni, 6362 sayılı kânunda hükme bağlanmış olan menkûl kıymetler içinde kripto para diye bir şey yok.
Aynı maddenin “ş” bendinde ise sermâye piyasası araçları tanımlanmış. Buna göre, menkûl kıymetler ve türev araçlar ile yatırım sözleşmeleri de dâhil olmak üzere Kurulca bu kapsamda olduğu belirlenen diğer sermâye piyasası araçları “sermâye piyasası araçları” olarak tanımlanmış.
Bu maddeden de açıkça görüleceği üzere, ne mevzuat tarafından ne de Kurul tarafından bugüne değin kripto paralar bu sermâye araçları içinde sayılmış değil.
Zâten 6362 sayılı kânun başta olmak üzere, ülkemizde yürürlükte olan hiçbir yasal düzenlemede kripto paralarla ilgili tek bir hüküm mevcut değil. Kurul’un ve başka bir resmî otoritenin de bugüne değin kripto paralarla ilgili hiçbir düzenlemesi ve tanımlaması yok.
6362 sayılı kânunun “Yatırım hizmetleri ve faaliyetleri” başlıklı 37. maddesinde sermâye piyasalarında yürütülen yatırım hizmetleri ve faaliyetleri tek tek sayılmış. Bunlar arasında, aynı maddenin “d” bendinde söz edildiği üzere, yatırım danışmanlığı da mevcut.
Aynı kânunun “Faaliyet izni alma zorunluluğu” başlıklı 39. maddesinde ise yatırım faaliyeti yürütecek kişi ve kuruluşların Kurul tarafından izne tâbî kılınmasına dâir detaylı hükümler mevcut. Bu hükümlere esâs olan yatırım faaliyetlerinin özünü sermâye piyasası araçları ve menkûl kıymetler ile yapılan yatırım işlemleri oluşturuyor.
Döndük en başa: Kânun, sermâye piyasası araçları ve menkûl kıymetler arasında kripto paraları saymış mı?
Hayır.
Bu durumda kripto para piyasası ile ilgili yatırım faaliyetleri, hukukumuzda yatırım faaliyeti olarak yer alıyor mu?
Hayır.
Bu durumda, kripto para piyasası kapsamında yatırım danışmanlığı hizmeti veren kişi ve kuruluşlar 6362 sayılı kânunu ihlâl etmiş oluyor mu?
Hayır.
Daha Türkçesi ile; hukukumuzda kripto para diye bir şey var olmadığından, hâliyle bunun bir yatırım aracı olması, bunlar ile ilgili verilen yatırım danışmanlığı hizmetinin de mevzuat çerçevesinde yatırım danışmanlığı hizmeti olarak tasnif edilmesi bugün için imkânsız.
Yâni Sermâye Piyasası Kurulu’nun kamuoyuna yönelik yapmış olduğu uyarının kapsamına kripto para piyasasında yatırım danışmanlığı hizmeti veren kişi ve kuruluşların da dâhil olduğunu söylemek hukuken mümkün değil. Kripto para piyasası ile ilgili, özellikle sosyal medya başta olmak üzere, birçok ortamda yatırım danışmanlığı veren kişi ve kuruluşların 6362 sayılı kânun kapsamında değerlendirilmesi ve herhangi bir idârî ve cezâî yaptırıma tâbî tutulması pek mümkün görünmüyor.
Kripto para piyasası ile ilgili olarak “Yatırım tavsiyesi değildir”, yâni “YTD”, yazarak analiz paylaşmanın, hattâ yönlendirme yapmanın şu ân için hukuken bir anlamı ve sağlayacağı bir güvence yok.
Fakat bu “gri durum”, kripto para piyasası alanında yatırım danışmanlığı hizmeti veren kişi ve kuruluşların tamâmen başıboş olduğu anlamına gelmiyor. Bu büyük yasal boşluk, bir yönüyle bu yatırım danışmanlığı hizmeti veren kişi ve kuruluşları başka bir risk ile karşı karşıya bırakıyor: Türk Cezâ Kânunu kapsamında dolandırıcılık suçu başta olmak üzere, bir takım suçlar kapsamına dâhil olmak.
Şöyle ki; kripto para piyasası dâhilinde ücretsiz yatırım danışmanlığı hizmeti verenlerle ilgili olarak böyle bir riskin var olduğunu söylemek zor. Fakat ücret karşılığında yatırım danışmanlığı hizmeti verenler, olası bir şikâyet/ihbar durumunda, Türk Cezâ Kânunu kapsamında bâzı suçlamalarla ve hattâ yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Dahası, kripto para piyasası kapsamında ücret ya da komisyon karşılığında portföy yönetimi ve danışmanlığı yapan kişi ve kuruluşlar da bu riskle karşı karşıya. Burada belirleyici olan nokta, bu yatırım faaliyetlerinin ücret ya da komisyon karşılığında yapılması ve “müşterilerin” bu faaliyetlerden dolayı zarara uğraması. Böyle bir durumda “Yatırım tavsiyesi değildir”, yâni “YTD” yazarak paylaşım yapmanın yine hukuken bir anlamı ve faydası yok.
Ülkemizde kripto para piyasası ile ilgili herhangi bir yasal düzenleme yapılmadığı sürece, piyasadaki bu gri durum fırsatlar yarattığı kadar, riskler de barındırıyor. Bu nedenle sâdece yatırımcılar değil, yatırım faaliyetleri sürdüren kişi ve kuruluşlar da attıkları adımları iyice ölçüp biçerek atmalı.
Yayın organı: Coinkolik
Yayın târihi: 12.02.2020
Adres: https://www.coinkolik.com/kripto-para-piyasasinda-yatirim-danismanligi/