Yıllardır İsrâil-Filistin çatışmasına şâhidiz. 1980’den sonraki süreçte Lübnan İç Savaşı’nı, İran-Irak Savaşı’nı, Filistin intifâdalarını, Suriye-İsrâil çatışmalarını, Irak’ın Kûveyt’i işgâlini, Körfez Savaşları’nı, Yemen İç Savaşı’nı ve ayrışmasını, Arap Baharı’nı ve sonrasındaki süreçleri yaşadık. Tüm bunları yaşarken türlü türlü sloganlar attık, türlü türlü boykotçuklarla İsrâil’e ve küresel sermâyeye hâddini bildirdik. Fakat bu sorunların neden var olduğuna dâir hiç fikrimiz ve bilgimiz olmadı. Gerçekten, neden İsrâil-Filistin kavgası diye bir şey var? Üstü çöl ve tuz, altı boş olan bir avuç Filistin toprağı için …
Etiket: arap
16. Yüzyıl’ın başındayız. Konstantinopolis, Osmanlı mülkü olalı 50 yıldan fazla zaman olmuş. Hristiyan dünyasının iki merkezinden biri, her ne kadar “düşman kardeş” Ortodokslar için merkez olsa da, İslâm âidiyetine sâhip bir devlet tarafından ele geçirilmiş. Hâliyle bu durumun Osmanlı lehine yarattığı büyük bir algı mevcut. Artık Osmanlı, Avrupa’nın gözünde “Doğu’dan gelen Moğol/Türkmen akını” değil. 1453’ten itibâren Osmanlı, Hristiyanlığı dünya üzerinden silmeye gelen İslâm ordusu. Fakat ilginçtir, aynı algının İslâm coğrafyasında var olduğunu söylemek güç. Konstantinopolis’in Osmanlılar tarafından ele geçirilmesi, İslâm …
Size bir soru: Neden Birleşik Arap Emîrlikleri, Kuveyt Emîrliği, Katar Emîrliği birer “emîrlik” iken, Suudî Arabistan, Ürdün ve Bahreyn birer krallık? Batı tipi monarşik sistemin kendine özgü bir hiyerarşisi vardır. Krallık, Batı tipi monarşinin en üst noktasıdır. Kralı, üst düzey dîn adamları tâkip eder. Dîn adamları, mezheplerine göre ayrıca bir ruhban hiyerarşisine bağlıdır. Ruhban hiyerarşisinin tepesinde Katolik ise Papa, Ortodoks ise Patrik bulunur. Feodal hiyerarşide dîn adamlarını yerel güç sâhipleri olan dükler, kontlar ve baronlar tâkip eder. Dük, kendi içinde …
Katar krizi kafaları çok karıştırdı, biraz netleştirmek lâzım. Katar, 1971’de bağımsızlığını ilân etmiş, 12.000 kilometrekareden küçük, 2 milyon civârında insanın yaşadığı, sâdece doğalgaz ve petrolden gelir elde eden, her şeyi ithâl eden bir devletçik. Peki, Suudîler ile diğer İslâm devletlerinin Katar ile derdi ne? Dertleri şu: Katar, El Sânî hânedânlığı tarafından yönetilen bir ülke. Bu hânedân, bundan yaklaşık 300 yıl önce Arabistan Yarımadası’nın göbeğindeki Arabistan Çölü’nden kopup gelmiş bir aşîretin devâmı. Bu aşîret, Arabistan’da önemsiz bir çöl topluluğu iken, kendilerine …
Suudî Arabistan, 2 milyon kilometrekareye yayılmış olmasına karşın nüfusu 30 milyonu geçmeyen bir ülke. Bu az nüfusu besleyecek her şeyi ithâl etmek zorunda olmasından ötürü dış bağımlılığı çok fazla. Yıllık 1 trilyon doları bulan GSMH’si ile bu bağımlılığı finanse ediyor gibi gözükse de, isrâfın her türlüsünü görebildiğimiz bir ekonomi olarak oldukça borçlu durumda. Suudî Arabistan, Suud âilesi tarafından yönetiliyor. Bu geniş âile, tipik ve karmaşık feodal ilişkiler ağı içinde bir araya gelmiş iki cepheden oluşuyor. Bu cepheler, Suud âilesinin kurucusu …