Yıllardır İsrâil-Filistin çatışmasına şâhidiz. 1980’den sonraki süreçte Lübnan İç Savaşı’nı, İran-Irak Savaşı’nı, Filistin intifâdalarını, Suriye-İsrâil çatışmalarını, Irak’ın Kûveyt’i işgâlini, Körfez Savaşları’nı, Yemen İç Savaşı’nı ve ayrışmasını, Arap Baharı’nı ve sonrasındaki süreçleri yaşadık. Tüm bunları yaşarken türlü türlü sloganlar attık, türlü türlü boykotçuklarla İsrâil’e ve küresel sermâyeye hâddini bildirdik. Fakat bu sorunların neden var olduğuna dâir hiç fikrimiz ve bilgimiz olmadı. Gerçekten, neden İsrâil-Filistin kavgası diye bir şey var? Üstü çöl ve tuz, altı boş olan bir avuç Filistin toprağı için …
Etiket: jeostrateji
İran operasyonu yükleniyor. Azerbaycan-Ermenistan arasında birdenbire başlayan ve Azerbaycan’ın iplerinin salınması ile seyreden, hayret verici şekilde tüm diasporanın ve destekçi ülkelerin elinde çekirdekle Ermenistan’ın meydan dayağı yemesini izledikleri bir sürece tanık olduk. Bu süreçte en kritik hamlelerden biri İran’dan geldi. Önce Ermenistan’a diplomatik destek attılar. Yetmedi; Azerbaycan ordusunun operasyonu başladıktan sonra Ermenistan’a lojistik destek verdiler. Bunları yaparken boş durmadılar, Azerbaycan sınırına zırhlı birlikler, topçu birlikleri, piyâde birlikleri yığdılar. İran neden Ermenistan’a destek atıyor? 1- Ermenistan, İran’ın âdetâ “şnorkeli”. Batı ve …
16. Yüzyıl’ın başındayız. Konstantinopolis, Osmanlı mülkü olalı 50 yıldan fazla zaman olmuş. Hristiyan dünyasının iki merkezinden biri, her ne kadar “düşman kardeş” Ortodokslar için merkez olsa da, İslâm âidiyetine sâhip bir devlet tarafından ele geçirilmiş. Hâliyle bu durumun Osmanlı lehine yarattığı büyük bir algı mevcut. Artık Osmanlı, Avrupa’nın gözünde “Doğu’dan gelen Moğol/Türkmen akını” değil. 1453’ten itibâren Osmanlı, Hristiyanlığı dünya üzerinden silmeye gelen İslâm ordusu. Fakat ilginçtir, aynı algının İslâm coğrafyasında var olduğunu söylemek güç. Konstantinopolis’in Osmanlılar tarafından ele geçirilmesi, İslâm …
Katar krizi kafaları çok karıştırdı, biraz netleştirmek lâzım. Katar, 1971’de bağımsızlığını ilân etmiş, 12.000 kilometrekareden küçük, 2 milyon civârında insanın yaşadığı, sâdece doğalgaz ve petrolden gelir elde eden, her şeyi ithâl eden bir devletçik. Peki, Suudîler ile diğer İslâm devletlerinin Katar ile derdi ne? Dertleri şu: Katar, El Sânî hânedânlığı tarafından yönetilen bir ülke. Bu hânedân, bundan yaklaşık 300 yıl önce Arabistan Yarımadası’nın göbeğindeki Arabistan Çölü’nden kopup gelmiş bir aşîretin devâmı. Bu aşîret, Arabistan’da önemsiz bir çöl topluluğu iken, kendilerine …
Suudî Arabistan, 2 milyon kilometrekareye yayılmış olmasına karşın nüfusu 30 milyonu geçmeyen bir ülke. Bu az nüfusu besleyecek her şeyi ithâl etmek zorunda olmasından ötürü dış bağımlılığı çok fazla. Yıllık 1 trilyon doları bulan GSMH’si ile bu bağımlılığı finanse ediyor gibi gözükse de, isrâfın her türlüsünü görebildiğimiz bir ekonomi olarak oldukça borçlu durumda. Suudî Arabistan, Suud âilesi tarafından yönetiliyor. Bu geniş âile, tipik ve karmaşık feodal ilişkiler ağı içinde bir araya gelmiş iki cepheden oluşuyor. Bu cepheler, Suud âilesinin kurucusu …