Mazbut bir Yahudi seyyâhı ve aynı zamanda büyük ihtimâlle mücevherât tüccârı olan Benjamin Tudela’nın seyahât notları, çağdaşları arasındaki en güvenilir ve objektif kaynaklar olarak göze çarpmaktadır. 1168 yılında Tudela, yaşadığı çağın en büyük şehri olan Konstantinopolis’e geldi. 1159-1172 yılları arasında yaptığı tüm seyahâtleri yazıya dökmüş olan Tudela, Konstantinopolis’te hatırı sayılır bir zaman geçirdi. Öyle ki, notlarında bu şehri olabildiğince ayrıntılı olarak anlatmıştır. Tudela’nın anlattığına göre, Konstantinopolis’te yaklaşık 2.500 Yahudi yaşıyordu. Tudela bunları, “ipek konusunda uzman ve her türlü ticâretle uğraşan” …
Etiket: tarih
Son diyeceğimi en başta diyerek başlayayım: Kavalalı Mehmet Ali Paşa ile oğlu İbrahim Paşa, gerek Batı yönlü ilerlemeciliği, gerek Osmanlı tahtına karşı çıkışı, gerek Jön Türkler ile İttihad ve Terakki’ye olan desteği nedeniyle Mustafa Kemâl ATATÜRK’ün politik öncülüdür, ilhâm kaynağıdır. Sâdece bu açıdan bile Kavalalı Olayı, târih araştırmaları içerisinde hâlâ hak ettiği dikkât ve detayla incelenmiş değil. Başlayalım… 19. Yüzyıl’da dünya, yeni bir düzene doğru ilerliyordu. Geçen 300 yıl boyunca dünyanın tek bir hâkimi olmamış, dünya parçalara bölünmüştü. Denizler İspanyollar …
İstanbul’un çürüyüşü 150 yıl önce değil; Celâlî İsyanları ile, İstanbul için milyonlarca kilometrekarenin sömürülmesi ile, sömürülen ve yoksullaştırılan taşranın İstanbul’a akmaya başlaması ile, hâsılı Yükseliş Dönemi zannedilen Baş Aşağı İniş Dönemi ile başladı. İstanbul, Kânunî’den başlayarak kanserleştirildi. Kendisini de, milyonlarca kilometrekareyi de sömürdü, tüketti. Avrupa’daki kasabalar birer medeniyet şehrine dönüşürken, İstanbul ve sömürdüğü geniş coğrafya günden güne taşralaştı, yozlaştı, yoksullaştı. Çünkü İstanbul, süslü binâlar yapmayı medeniyet zanneden hazır yiyicilerin elinde kaldı. O binâlar ki, mîmarîleri bile onları yaptıranların yaratıcılığından değil, …
Beşeriyet, evrimin doğal bir gereği olan çatışmayı yaşıyor: Evrimsel zekâsı daha az gelişmiş bireyler, evrimsel zekâsı daha gelişmiş türün diğer bireylerinden geride kalıyor ve ileriye doğru yürüyen tür, geride kalanı yalnız bırakıyor. Biz, bunu ilk kez yaşamıyoruz. Homo Sapiens türü ilk adımlarını atarken, dünyanın geri kalan yerlerinde daha geri evrimsel aşamalar yoğunluktaydı. Neanderthal, Cro-Magnon gibi birçok geri tür, hem kendi arasında hem de birbiri ile hem savaş hem üreyiş hâlindeydi. Bu hengâmede Sapiens’in durumu da çok farklı değildi. Sapiens, hem …
Thomas WOLSEY, 1473 yılında İngiltere’de doğdu. Onun ismini târihe yazmasını sağlayan özelliği, meşhûr İngiliz kralı 8. Henry’nin ikinci adamı olmasıydı. Öyle kuvvetli bir ikinci adamdı ki, kralın gölgesi ve hattâ “Alter Rex” yâni “Öteki Kral” olarak adlandırıldı. Wolsey’in târihin akışının içinde fikrimce daha önemli bir etkisi var ve bu, kralın gölgesi olmasından çok daha fazla anlam ifâde ediyor. Zaman akışı 1517 yılına geldiğinde Avrupa’da büyük bir politik dönüşüm yaşanıyordu. İspanya kralı Ferdinand ölmüş, onun yerini 1519’da Kutsal Roma Cermen İmparatoru …